Konya Kalesi Pazar Kapısı’nda Asılı Gülleler Üzerine Bazı Düşünceler
DOI:
https://doi.org/10.5281/zenodo.14553333Anahtar Kelimeler:
Sur- Kapı- Gülle- Kale- KahramanlıkÖz
İnsanlar tarih boyunca gerek korunmak gerekse ihtiyaçlarına cevap verebilmek için toplum içerisinde bir arada yaşamayı tercih etmişlerdir. Tek başına çözemeyeceği problemleri birlikte aşmanın kolaylığı insanı sosyal bir varlık haline gelmeye iten önemli etkenlerdendir. Toplum içerisinde yer alan bireyler beslenme, barınma ve korunma ihtiyaçlarını özelde bireysel, genelde de bütünsel çözmeyi başarabilmiştir. Bu ihtiyaçları en basit şekliyle kovuk ve mağaralardan gelişmiş mimarilere kadar karşılamayı başaran insan, toplumsal olarak tüzel varlığıyla daha büyük ölçeklerde çözümler getirmiştir.
Bu bağlamda, Tunç Çağı’ndan önce de örnekleri bilinen, özellikle Tunç Çağı’ndan itibaren yoğun şekilde kullanılan şehir savunma yapıları, medeniyetleri kaleler içerisine hapsetmiştir. Şehirler kontrollerini yüksek surlarından içeriye açılan kapılardan sağlamışlardır. Şehir savunma yapılarının önemli unsurları olan kapılar güvenli geçişi sağlamanın yanı sıra bazı görevleri de üstlenmiştir. Şehirler, askeri varlıklarını ve gücünü daha meydana inmeden göstererek düşmanı peşin peşin caydırmak istemişlerdir. Birçoğu propaganda unsurlarından faydalanmıştır. Düşmana ait ganimet olarak ele geçirilen askeri teçhizatlar ya da kendi güçlü sporcu ve askerlerinin heykellerini görünür yerlere dikmek bu gelenekler arasındadır.
Araştırmamızın konusunu tarihi sur kapıları üzerinde verilmeye çalışılan mesajlardan bir tanesine örnek teşkil eden gülle asma geleneği oluşturmaktadır. Konya’nın Anadolu Selçuklularına başkent oluşundan Osmanlı Devleti sonlarına kadar ayakta olan şehir surları kapılarından pazar kapısı üzerindeki zincirlerle asılı güllelerin ne anlama geldiği açıklanmaya çalışılmıştır.